İpek Yolunda Tarih Yolculuğu
“Kainatta iki yol vardır.
Gökyüzünde Samanyolu, Yeryüzünde İpek Yolu.”
Özbek Atasözü
İPEK YOLU – İLİM VE MEDENİYET YOLU
Son zamanlarda İpek Yolu sık gündeme gelen konulardan biridir. Dünya ekonomisinin küreselleşme süreci içerisinde devletler dünya pazarına o kadar bağlıdırlar ki küresel olmayan ekonomi fikri düşünülemez hale gelmiştir. Ekonomiyi canlı tutan, devletler arasındaki ticari ilişkiler ve ılımlı yakın münasebetlerdir. Bu münasebetleri tarihte İpek Yolu diye bilinen o meşhur yol (sistem) oluşturmuştur. İpek Yolunun önemi de bu sistemi kurmuş olmasından gelir. Bununla beraber İpek Yolu sadece ticari ilişkilerin gerçekleştiği bir yol değildir. Aynı zaman ilim, medeniyet ve terakkiyat yoludur. İpek Yolu sadece tarihi ticaret yolu olarak değil, aynı zamanda medeni kültürel yönü ile de değerlendirilmelidir. Bu yönü İpek Yolunun işlek hale gelmesinde ticaretin önemini inkâr etmez.
Kervanlar yüzyıllar boyunca İpek Yolu üzerinde sadece ipek değil, ilim ve medeniyeti de taşımışlardır. Bu yol Asya kıtasının ilmi ve kültürel yönden kalkınmasına etken olmuştur.
İPEK YOLU’NDA TARİH
İlk olarak Çin’de üretilmeye başlayan İpek, zamanla dünyanın diğer ülkelerine ihrac edilmeye başlandı. İpek ticaretinin karlı bir ticaret olması, Çin’den Avrupa’ya kadar uzanan ticaret yoluna, bu yollarda taşınan en kıymetli ticaret malının adının verilmesine, İpek Yolu adı ile tanımlanmasına sebep olmuştur.
Bu Yol – kardeşlik, hoşgörü, ilim, medeniyet, kültür ve maneviyatin yolu olmuştur. **İpek Yolu ’**nun tarihi 3 bin yıl öncesine dayanmakta; Çin’den Avrupa’ya kadar uzanan bu yol bir çok milletlerin, medeniyetlerin, örf ve adetlerin bir biri ile yakından tanıştığı, kucaklaştığı güzergah olmuştur.
ÇİN SEDDİ
Çin deyince akla ilk gelen hususlardan birisi de Çin Seddidir. Yüzlerce kilometre uzunlukta, tarihi de bir o kadar uzun olan bu yol, yüzyıllar geçmesine rağmen hala varlığını muhafaza edegelmesi ile insanları düşünmeye sevk eder. Yapı olarak Eski Çin mimarisinin büyük yapılarından biri olan Çin Seddi; Çin kaynaklarına göre, IX.yüzyılda, Hun devleti akınlarından korunabilmek için yaptırılmıştır. M.Ö. 770 – 470 yıllar arasında dağınık halde yaşayan farklı Çin kabileleri kendi aralarında devamlı mücadele ve savaş halinde olmuşlar; Şehir, kasaba ve köyleri yüksek duvarlarla çevirerek, kendilerine ait olan bölgeleri korumuşlardır. Böylece ilk koruma duvarlarının yapımı ve “set çekme” geleneği başlamıştır.
Tarihte Çin Seddi için- ***“Devletler arasındaki müdafaa duvarı”***, “Hunlardan müdafaa uzun duvarı”, “Çin Devleti ön duvarı” – gibi farklı isimler kullanılmıştır. M.Ö.221 yılında dağınık küçük devletleri birleştirerek ilk birleşik Çin Devletini kuran Çin Şi Huandi; kuzeyden gelecek atlık akınlara karşı önlem almak için devletinin kuzey kısmına yüksek duvar yapımını başlatır. Böylelikle önceden yapılmış duvarları birleştirerek uzun bir sınır duvarı oluşturur. Sonuç olarak 5 bin km. uzunlukta devasa bir yapı ortaya çıkar. Sonraki dönemlerde duvar devamlı tamir edilmekle beraber ilaveler de yapılmış; Çin’in bir tarafından diğer tarafına kadar uzanan Çin Seddinin uzunluğu **5 bin km.**yi geçmiştir. Çin Seddi aynı zamanda eski Çin’in kuzey sınır hattını da oluşturmaktadır.
Bir çok defa restore edilen ve genişletilen duvar Min sülalesi (1368 – 1644) devrinde tekrar genişletilerek 7.3 bin km. uzunluğa ulaştı. Dokuz kısma ayrılan sınır hudutlarında bir milyona yakın asker bulunuyordu. Sonraki dönemlerde Çin’in büyüyerek sınırlarını genişletmesi sonucu Çin Seddi devlet sınırları içerisinde kalarak önceki önemli fonksiyonunu kaybetti.
TARİHİ HATIRA
Çin Seddi, dağlı bölgelerde dağların en uç kısmında yapılmıştır. Duvarın yüksekliği bölgelere göre farklı olup, 8 metre yüksekliğinde, genişliği de 5 – 8 metre civarındadır. Belli aralıklarda gözetleme yerleri vardır.
Dünyaca meşhur olan Çin Seddi milyonların dikkatini çekiyor. Çin’e gelen seyyahlar mutlaka Çin Seddine çıkmadan gitmiyorlar. “Çin Seddine çıkmayan kahraman olmaz” – ibaresi atasözü haline gelmiş. Bugün Çin Seddi bölücü, sınır duvarı olmaktan öte farklı medeniyetlerin, farklı lisanlarda konuşan insanların buluştuğu ortak bir nokta haline gelmiş durumda. Yüzyılları geride bırakan bu devasa duvar tarihin nice sınavlarına direniş göstererek ayakta kalmayı başarmış. Böylece asıl yapımı koruma duvarı olan Çin Seddi bugün, yeni nesillere tarihten ders veriyor.
Çin Seddine bakınca – “Bu duvar tarih sayfalarına kendi adını yazdırmayı başarmış ve milyonları kendine çeken mıknatıs haline gelmiş.
İnsanların eğitimine özellikle manevi tekamülü için çaba sarf eden yapılar Çin Seddi yaşına gelince, şuandaki Çin Seddinin öneminde daha fazla önem, onun kıymetinden daha fazla kıymet kazanacağı şüphesizdir” – diye düşünüyorsunuz.
Tüm okuyucularımızı İpek Yolundan sevgi ve hürmetle selamlar… Büyük İpek Yoluna tarihi yolculuğa davet ediyoruz.