İpekyolu'nun Başkenti; Kaşgar
Kaşgar – Orta Asya’da İpekyolu güzergahında yer alan tarihi bir şehridir. Kaşgar’ın diğer adı Ordu Kenttir – ‘hanın oturduğu şehir’ demektir. Bazı araştırmacılar göre Kaşgar adını şehrin civarından sık bulunan “Kaş Taşı” veya diğer adıyla “Yeşim Taşı”ndan almıştır.
“Divan Lügat üt-Türk” ve “Kutadgu Biliğ” gibi tarihi edebiyatlarda Kaşgar hakkında malumatlar bulunmaktadır. Mahmud Kaşgari (1008 – 1105), Kaşgar’ı; “Doğu ilindeki bir şehir” diyerek, Yusuf Has Hacib ise (1019 – 1077) “Ordu Kent” yani “Hanın oturduğu şehir” olarak tarif eder.
Taklamakan çölünün batısında Tanrı dağlarının eteklerinde yer alan Kaşgar, deniz seviyesinden 1290 metre yüksekliktedir. Tarım nehri kollarından olan Kaşgar ırmağı kıyısında kurulmuştur.
Kaşgar’ın tarihi önemi ilk Müslüman Türk Devleti olan Karahanlı Devleti’nin (840-1212) temellerinin bu şehirde atılmış olmasıdır. Karahanlı hakanlarından ilk İslamı kabul eden – gördüğü bir rüya üzerine Müslüman olan- Abdülkerim Satuk Buğra Handır (ö.955).
Abdülkerim Satuk Buğra Han
Satuk Buğra – Karahanlı hükümdarı Bezir Arslan Hanın oğludur. Müslüman olduktan sonra “Abdülkerim” adını alan Satuk Buğra amcasından tahtı teslim aldıktan sonra Karahanlı devleti topraklarında İslamiyetin yayılmasına çalışmıştır. Mücahid ve gazi unvanlarıyla anılan Satuk Buğra Han Türkistan bölgesinde Ehli Sünnet inançlarını ve Hanefi mezhebinin yaygınlaşmasında önemli hizmetleri olmuştur. 955 senesinde vefat eden Satuk Buğra Han, Kaşgar yakınlarındaki Artuç mezarlığında defnedilir.
Kaşgar, Karahanlılar döneminde hem siyasi hem kültürel bakımdan bölgenin en önemli şehirlerinden biri oldu. Kaşgar ‘da bir çok İslam-mimari yapılar vardır. Bunlar arasında, Çin’in en büyük camisi olan İyidgah Cami, Afak Hoca Cami ve Türbesi, Mahmud Kaşgari Türbesi ve Yusuf Has Hacib Türbesi gibi mimari yapılar bulunur.
Iydgah Cami:
“Bayram yeri” manasına gelen Iydgah meydanında bulunan Iydgah Cami tahminen 1442 yılında Saksız Mirza tarafından 16.800 m2 alana yaptırılmış. Sincan bölgesinin en büyük camisidir. Sonraki dönemlerde ibadet yerlerine yapılan eklemelerle genişletilen cami geniş bir avluya sahiptir. 10 bin kişinin aynı anda namaz kılabildiği cami kendine has mimari yapıya sahiptir.
Afak Hoca Cami ve Türbesi:
Afak Hoca (? – 1693/94) diye meşhur olan bu zatın asıl ismi Hoca Hidayetullah’tır. Afak Hoca Nakşibendiye tarikatı vekillerinden, Ahmet Kasani’nin (k.s.) (Mahdüm Azam Dehbeti, 1461 – 1542) torunudur. Afak Hoca, İpekyolu’nun doğusunda İslamiyetin ve Nakşibendiye tarikatının yaygınlaşmasında büyük hizmetleri olmuştur.
Silisile-i Zeheb(Altın Silsile)’in 32.halkası Şeyh Salahüddin b. Mevalana Siracüddin (k.s.) ecdadı olan (4.ecdadı) Hoca Nazar Hüveyda (k.s.) Kaşgar’da Afak Hoca’dan İslami ve Tasavvufi talim alarak, ondan icazet almıştır. Sonra kendi şehrine dönerek dini – tasavvufi hizmetlerde bulunmuştur.
Afak Hoca türbesi Kaşgar’ın şehir merkezinden yaklaşık 5 km. uzaktadır. İlk önce 1640 yılında Muhammed Yusuf için yapılmış olan türbede Afak Hoca ve 72 aile üyesi erkek ve kadınlar defnedilmiştir.
Mahmud Kaşgari Türbesi:
Mahmud b. Hüseyin b. Muhammed Kaşgari (1008 – 1105) Kaşgar’ın 45 km. güney batısındaki Opal kasabasında dünyaya geldi. Karahanlı soyundan asil bir ailenin ferdi olan Muhammed b. Hüseyin’in oğludur. Annesinin ismi Bibi Rabiya’dır.
Kaşgarlı Mahmud, dönemin bütün klasik ilimlerini tahsil etmiştir. Arapça ve Fars dillerini öğrenmiş; O devrin en iyi medreselerinde tahsil alarak büyük bir alim olarak yetişmiştir. Tahsil gördükten sonra kendisini Türk dili tetkikatına vakfetmiştir. Bu amaçla 15 yıl boyunca Türki kabilelerin yaşadığı bütün illeri, şehirleri, dolaştı. Bu seyahati sırasında Türki kabilelerin dil ve lehçelerini, örf ve adetlerini mahallinde araştırdı. Araştırmaları, dünyaca meşhur “Divan Lügat üt-Türk” eserini yazmaya altyapı oluşturmuştur. Eserini 1072 yılında Bağdatta yazmaya başlamış ve 1074 tarihinde tamamladı. Eserin tamamlanmasından sonraki iki yıl içerisinde dört defa baştan sona gözden geçirerek 1076 yılda son şeklini verdi. Eserini Abbasi Halifesi Muktedi Biemrillahın oğlu Ebul Kasım Abdullah’a sunmuştur. Kitabın tek yazması olan nüsha bugün İstanbul’da Millet Kütüphanesinde muhafaza edilmektedir.
Kaşgarlı Mahmud 1080 yılında Kaşgar’a döner ve adına yaptırılan “Mahmudiye Medresesinde” dersler vermeye başlar. Binlerce öğrenci yetiştirir. Kaşgarlı Mahmud 1105 yılında 97 yaşında iken vefat eder. Ders verdiği “Mahmudiye Medresesinin” mezarlığında toprağa verilir. Burası Kaşgar şehrine 45 km. uzaklıktaki Opal köyündedir.
Yusuf Has Hacib Türbesi:
Yusuf Has Hacib (1019 – 1077) türk edebiyatında ünlü olan “Kutadgu Bilig” eserinin müellifidir. 1017-1019 yılları arasında Karahanlı devletinin başkenti olan Balasagun şehrinde doğduğu rivayet edilmektedir. 1077 yılında Kaşgar’da vefat etmiştir. Türbesi bu kenttedir.
Karahanlı devleti döneminde yaşamış; dini eğitimini Balasagunda almıştır. Zühd ve takva sahibi bir alim olarak yetişmiş. Meşhur eseri “Kutadgu Biligi” Balasagun şehride yazmaya başlamış ve Kaşgar’da bir buçuk senede tamamlamıştır. 1069 yılında Karahanlı hakanı Süleyman Arslan Hakan oğlu Tavgaç Uluğ Buğra Hana takdim etmiş. Yusuf Has Hacib’in eserini çok takdir eden hakan kendisine “has haciblik” (Mabeyinci) vazifesinin vermiştir. “Kutadgu Bilig” eseri – 88 bab, 6645 beyitlik bir eser olup, insana saadete ermek için takip edilecek yolu göstermek amacıyla kaleme alınmıştır. İnsan hayatının anlamını tahlil ederek onun cemiyet ve dolayısıyla devlet içindeki görevlerini öğreten bir eserdir.