Kadim Hatıralar
Sultan Evrengzib, Babür İmparatorluğu’nun güçlü ve vizyon sahibi hükümdarıydı. Gözleri parlak bir tutkuyla yanıp tutuşuyordu: İhtişamı ve görkemiyle insanların hayranlıkla bakacağı bir yapı inşa etmek. Ve böylece, Padişah Camii’nin hikayesi başlamış oldu.
1671 yılında Sultan Evrengzib’in emriyle Padişah Camii’nin inşaatına başlandı. İki yıl süren yoğun çalışmalar sonucunda, bu büyüleyici yapı tamamlanmıştı. İnşaatta kullanılan güçlü kırmızı kumtaşı ve beyaz mermer, caminin görkemini vurgulamak için özenle seçilmişti. Evrengzib, Babür mimarisinin zarafetini ve gücünü, Hint mimarisinin gizemini ve güzelliğini bir araya getirerek benzersiz bir tasarım ortaya çıkardı.
Padişah Camii, Pakistan’ın ve Güney Asya’nın en büyük ikinci camii olarak tarihe geçti. İç ve dış yapısıyla birlikte, tam 100 bin kişiyi ağırlayabilme kapasitesine sahipti. Bu devasa cami, insanların hayranlıkla üzerine baktığı, etkileyici bir anıt olarak varlığını sürdürdü.
Ancak Padişah Camii, sadece bir ibadet yeri olarak kalmadı. Tarih boyunca çeşitli olaylara tanıklık etti. Babür İmparatorluğu’nun yıkılmasının ardından, cami Sih İmparatorluğu ve Britanya sömürge yönetimi tarafından garnizon olarak kullanıldı. Bu güzide yapı, birçok devletin elinde farklı amaçlar için kullanıldı.
1799 yılında Sih İmparatorluğu’nun hükümdarı, ordusuyla birlikte Lahor’a girdi ve şehri ele geçirdi. Bu zaferin ardından Padişah Camii’nin avlusu atların ahırı haline dönüştürüldü, ders odaları ise askeri kışlalar ve depolar olarak kullanıldı.
1849 yılında İngilizler, stratejik öneme sahip Lahor’u ele geçirdi. Cami ve bitişiğindeki kale, İngiliz askeri garnizonu olarak kullanılmaya devam edildi. İngilizler, Hint isyanının ardından camiyi çevreleyen duvarlardaki hücreleri yıktı ve “dalans” adı verilen açık birimlerle değiştirdi.
Ancak zamanla, İngilizlere karşı tepkiler arttı. Endişelenen İngiliz yönetimi, camiyi yeniden restore etmek ve ibadet yeri olarak kullanmak için 1852’de Badşahi Cami İdaresi’ni kurdu. Cami, parça parça restore edildi ve resmi olarak Müslüman topluluğa iade edildi. Böylece Padişah Camii, tekrar ibadet için açılan kapılarıyla ziyaretçilerini karşılamaya başladı.
Caminin içerisinde ise kutsal emanetler bölümü bulunmaktadır. Bu özel bölümde, Peygamber Efendimiz’e (sav) ait olduğuna inanılan kıymetli eşyalar sergilenir. Hz. Ali’nin (RA) sarığı, Hz. Hüseyin’in (RA) cübbesi ve diğer değerli eşyalar, caminin içindeki bu kutsal alanda görülebilir.
Padişah Camii, yılların yorgunluğunu üzerinde taşımış olsa da hala ayakta duruyor. Bu görkemli yapı, ziyaretçilerini tarih ve büyüleyici atmosferiyle büyülemeye devam ediyor. İnşa edildiği dönemdeki ustaların ellerinin kesildiği rivayeti, caminin eşsizliğini ve benzersizliğini vurgulamak için anlatılır. Badshahi Camii, Pakistan’ın kalbi Lahor’da, insanların hayranlıkla ziyaret ettiği ve etkilendiği bir anıt olarak varlığını sürdürmektedir.
Çok harika